TurkishEnglishBulgarianChinese (Traditional)FrenchArabicGermanGreekItalianJapaneseKoreanPortugueseRussianSpanish

Oğuzhan Başkurt Sensei değerli Aikido öğrencileri Petek & Mathieu Mermillon çiftini sahibi oldukları Aşşk Kahve’de ziyaret etti. Ziyaret’in ayrıntıları ve Oğuzhan Sensei’in yazısı için aşağıya bakabilirsiniz.

Merhabalar,

Siz değerli öğrencilerimizin artık birbirinizi daha iyi tanımanızı istediğimden kendimce bir yöntemle dojodaki herkesi birbirine tanıtmaya çalışacağım. Bu yönteme ilk olarak ailece Aikido yapan ”mermillon” ailesi ile başlıyorum.

Petek & Mathieu Mermillon çiftinin 5.5 yaşında dünyalar tatlısı Leo isminde bir çocukları var. Çocuklarını bir süre önce aikimode aiki akademi’deki 4-6 yaş gurubumuza dahil ettik. Sonrasına kendileri de Aikido öğrenmek istediklerini ifade ettiler. Yorucu bir mülakattan sonra başarılı olup aramızda yerlerini aldılar.

1 aya yakın bir süre geçti ve kendilerini yavaş yavaş tanımaya başladım. Aikido konusunda yapmış olduğum ders sonu sohbetlerinde aikidoyu giderek daha da sevdiklerini fark ettim. Aramızda bir çok öğrencide olduğu gibi güzel bir dostluk başladı. Umarım uzun uzun yıllar Aikido yapabilirler. Temennim bu yönde.

Petek & Mathieu aynı zamanda ”aşşk kahve” nin işletmecileri. Geçen gün sağolsunlar beni Kuruçeşmedeki mekanlarında kahvaltıya davet ettiler. Hem hoş fotoğraflar çektim hemde keyifli bir sohbet ettik.

Sohbetlerdeki genel noktamız temel Aikido eğitimi. Ben bildiğiniz üzere Aikido eğitimlerine öğrencileri katarken gerçek anlamda Aikido mu öğrenmek istiyorlar yoksa Aikidoyu başka birşeylerlemi karıştırmışlar diye kontrol ediyorum. Aikido yapmak ile Aikido tekniği yapmak arasındaki farkı anlatmaya çalışıyorum.

İnanın bana herkes mükemmel Aikido teknikleri yapabilir. Ama bu her zaman Aikido yu tam olarak anladığını göstermeyebilir. Herkes eline kamera alıp çekim yapabiliyor mesela. Ama herkes yönetmen olamıyor. Hadi onu da oldu diyelim bir Spielberg olabiliyor mu?

Her zaman söylediğim gibi bir adamı dövmek duvar boyamaya badana yapmaya benzer. Eline fırça alan herkes bunu kısa bir süre içinde öğrenip yapabilir. Ama bir insanı gerçek anlamda kazanabilmek. İşte bu aikido’dur ve ”da vinci” tablosu yapmaya benzer. İşte bu paha biçilemezdir. Bunu yapmak ta öyle her yiğidin harcı değildir. Zaman ister, emek ister, sebat ister,yürek ister…

Ben bunları anlattığımda karşımda beni anlayan insanları görmek çok hoş bir duygu. Mathieu eski bir yüzücü(olimpik). Vücudu Aikido yapmaya gayet elverişli. Zaten Aikido çalıştırmış olduğu kas grupları açısından yüzmeye en yakın kara sporudur. Benim Aikido öğrencisinde en çok görmek istediğim şey yapabilme arzusudur bu da Petek’te gayet fazla. Leo ise yerinde duramayan mükemmel bir çocuk. Dün akşam bana çikolata getirmiş. Sensei’im yemeden olmaz demiş. Elinde olsa haftasonu beni kafelerinde yatıracak.

Ben istedim ki sizler de bu mükemmel insanların mekanlarına uğrayabilir Kuruçeşme’de boğaza nazır şöyle bir oh çekebilir, Nişantaşı’nda beklide bir çay kahve molası verebilirsiniz. Mekanlar gayet hoş ve insanı dinlendirici yerler.

Paylaş.